Kayıtlar

Kasım, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hainler

 Hainler Anlamak için terörün anatomisini Bakmak lazımdır zavalllı ercinin gözlerine O gözlerin feridir ki  Kahpeler tarafından İstiklal’de söndürülen Oysa hani bebeklerin ulusu yoktu 84’ün Karageçit’inde filizlenen o kahpelik Sanma ki öldü, hala dipdiri  O hainlerdir ki karanlıklarda Bir tane daha çözüm süreci tahayyül eden; Elinde mehmetçiğin kanı olanları Haburdan davul zurnayla geçirmek isteyen Oysa en büyük hakarettir ki bu Bağrında şehit analarının acılarını taşıyan Bağrında Ercinin sönen hayallerini hisseden Acı ve gözyaşıyla ruhunda kavrulan  Kahraman Türk Ulusuna 13 Kasım İstiklal Saldırılarında hayatını kaybeden başta 3 Yaşındaki Ercin olmak üzere tüm kurbanların aziz hatırasına adanmıştır. Alp Buğdaycı, Münih, Kasım 2022

Doğanın İronisi

  Doğanın İronisi Beraber büyüttük biz bu sevgiyi Baktık ona bir çocuk edasıyla Şefkat isteyen bu tohumlarını Beraber gömdük bu kara toprağa Halbuki tanrının ne yüce ironisidir  Ölülerin beraber kavrulduğu Bir zamanlar neşe saçan kuşların zamana boyun eğerek fosilleştiği Mccoy romanları kadar kasvetli Zweig kadar karamsar bu karatopraktan  bir gülün coşkuyla filizlenişi İşte o güldür ki Sevginin metaforu Sanmayınız ki o coşku O gül  kendiliğinden büyüdü Vardır onu sulayan bir ademoğlu  Yoksa kolay mıdır  bu kara topraktan Baharın habercisi gülün filizlenmesi İşte beraber büyüttük o gülü Beraber gözkulak olduk Peki neden soluşuna tanık olduk? Nedir bu gülün kırmızısını solgunlaştıran Asil gövdesini kara toprağa boyun eğdiren Topraktaki böceklerin alçak iştahı mı Tanrının dediğimidedik buyruğu mudur Yoksa ademoğlunun nankörlüğü mü? Oysa bilmez miydik Onun ayakta durması için  Özveriye muhtaç olduğunu Bu narinliğini renginden Nazını dikenlerinden Asaletini köklerinden alan kankırmızısı bu

10 Kasım Üzerine Çeşitli Düşünceler

Esas itibariyle bu yazı analitik ve akademik bir içeriğe haiz olmaktan ziyade sadece benim düşüncelerimi aktardığım bir monolog şeklinde olacaktır, hülasa münihte olduğumdan zaten pek fazla bu konuları analitik surette münakaşa edebileceğim kişiler namevcut olması sebebiyle Gazinin vefatının seneyi devriyesinde fikirlerimi aktarmak için böyle bir monograf kaleme almayı seçtim.  Bir lideri büyük yapan olgu nedir? Bu suale benim nacizane cevabım meşruiyet olur. Genel itibariyle bir iktidar mekanizmasının yönettiği kişiler tarafından weberyen tabirle bir meşru şiddet tekeli olduğunun kabul edilmesi, toplumun, bu mekanizmanın formüle ettiği çeşitli normları kabul ederek davranışlarına bunlara göre yön vermesi, bu mekanizmanın en basit tabirle kural koyucu olarak sosyal ve siyasal düzende kabul görmesi; meşruiyet olgusuyla yakından ilintilidir. Tabi James Scott veya Thompson gibi sosyal bilimcilerin çeşitli çalışması toplumun gündelik yaşamında bu meşruiyetin ferdlerin bilinçlerini ne derec