Cumhuriyet İktisadına İşçiler Açısından Bakmak Erken cumhuriyet tarihi temel makroekonomik verilerle incelenirse, son derece muntazam ve başarılı bir dönem olduğu kanısına varmamak elde değildir. 1923-1929 arasında yıllık ortalama yüzde 10,9, Büyük Buhran’dan sonraki dönemdeyse yıllık ortalama yüzde 9.1’lik güçlü sayılabilecek büyüme oranları mevcuttur.[1] Sanayinin, 1930-9 arasında yıllık ortalama büyüme hızıysa yüzde 11.6 civarında seyretmiş[2] ve Türkiye 1927-1939 arasında en hızlı sanayileşme ivmesine sahip olan dünyadaki 3 ülkeden birisi olmuştu.[3] Kurucu kadro, kapitalist üretim ilişkilerini ve hatta 1934 sonrası bile, özel teşebbüsün önceliğine dayanan bir gelişim stratejisi benimsemiş[4], bu da liberal mülkiyet sistemi ile takviye edilmişti.[5] Nitekim, dönemin sanayileşmesi ampirik olarak incelenirse, 1930-9 arası artan sanayi üretiminin yüzde 75’nin özel teşebbüse ait olduğu[6], devletin sanayi yatırımlarının son derece sınırlı kaldığı[7] ve Bayar’ın başını çekti...